Evin Sessizliğinden Doğan Mucize: Sunağme Harmony ve Suna Kılıç
Suna Kılıç’ın müzik serüveni evinin küçük bir köşesinde başladı.
Beyaz önlüğünü çıkarıp mikrofonun başına geçtiğinde, kalbinde bir başka ritim atıyordu.
Bu ritim, hayat arkadaşı Barış Kılıç (Tasarımcızade) sayesinde bir projeye dönüştü.
Barış Kılıç, dijital tasarım ve müzik prodüksiyonu alanındaki bilgisini kullanarak, Suna’nın sesine profesyonel bir kimlik kazandırdı.
Yapay zekâ teknolojisiyle güçlenen bu duygu dolu birliktelik, “Sunağme Harmony” adını aldı.
Suna Kılıç’ın seslendirdiği şarkılar, birer yaşam hikâyesi gibi…
“Zencefil” adlı eser çiftin iki oğluna ithaf edilirken, “Hünkar” ise aşklarının sembolü haline geldi.
Tüm sözleri Barış Kılıç kaleme aldı, ama her şarkıda Suna’nın sesiyle duygular yeniden can buldu.
Anadolu’nun sıcaklığıyla modern müziğin birleştiği bu tınılar, dinleyicilere hem nostalji hem yenilik sunuyor.

Suna Kılıç, sahneye çıktığında hep aynı cümleyi kuruyor:
“Yapay zekâ sadece bir araç, ama duygular insanın kalbinde doğar.”
Bu söz, sosyal medyada kısa sürede büyük yankı uyandırdı.
Dinleyiciler “Sunağme Harmony”yi “duygusal zekânın müzik hali” olarak tanımladı.
Kimi izleyiciler ise bu çifti “Türkiye’nin en samimi müzik projesi” olarak görüyor.
“Zencefil” klibinde yer alan sade ama dokunaklı sahneler, kısa sürede binlerce beğeni aldı.
Suna ve Barış Kılıç’ın doğal, içten duruşu izleyicilerde derin bir bağ yarattı.
Onların hikâyesi, “evde başlayan ama kalplere ulaşan bir masal” olarak tanımlanıyor.
Suna Kılıç, bir yandan doğumlara eşlik ederek yeni hayatlara umut olurken, diğer yandan şarkılarıyla ruhlara dokunuyor.
O, çalışkanlığıyla, azmiyle ve sesiyle kadın gücünün en zarif temsilcilerinden biri haline geldi.
Gaziantep’ten yükselen bu ses, artık bir gerçeği hatırlatıyor:
Teknoloji sadece sesi çoğaltır, ama duyguyu yaşatan kalptir.