Uzun yıllardır mutlu bir evlilikleri olan Galler Prensi William ile Galler Prensesi Kate Middleton, 2007’de kısa bir süreliğine de olsa ilişkilerini noktalamıştı. Kraliyet yazarı Penny Junor, ünlü çiftin ayrılığı ve tekrar bir araya gelişinin gerçek hikayesini anlattı. İşte detaylar…
Derleyen: Buse Bulat / Milliyet.com.tr
İngiliz Kraliyet Ailesi’nin en sevilen çiftlerinden Galler Prensi William ile Galler Prensesi Kate Middleton, 2001’de St Andrews Üniversitesi’nde öğrenciyken tanışmıştı. İkilinin arkadaşlığı, Middleton’ın 2002’de okul defilesinde tülden yapılmış elbisesiyle boy göstermesinin ardından romantik bir ilişkiye evirilmişti.
2004’te aşk yaşadıklarını kamuoyuna duyuran ikili, Nisan 2007’de beş yıllık birlikteliğin ardından ayrılmıştı. O dönemde çıkan haberlerde Kate’in ilişkilerini çevreleyen medya ilgisi yüzünden zorlandığı ve ‘ayrı kariyerleri’ nedeniyle birbirlerinden uzaklaştıkları belirtilmişti.
AYRILIĞA İKİ AY DAYANABİLDİLER
İki aylık ayrılık sürecinden sonra Haziran 2007’de tekrar Kate ile bir araya gelen William, 2010’da sevgilisine evlilik teklifinde bulunmuştu. 2011’de nikah masasına oturan ikili, 2013’te ilk çocukları George Alexander Louis’i kucaklarına almıştı. Ünlü çiftin kızları Charlotte Elizabeth Diana ise 2015’te dünyaya gelmişti. Prens ile Prenses, 2018’de Louis Arthur Charles ismini verdikleri oğullarının doğumuyla üçüncü kez anne-baba olmanın mutluluğunu yaşamıştı.
Kraliyet yazarı Penny Junor, 13 yıldır mutlu evlilikelri devam eden çiftin 2007’deki ayrılıklarını mercek altına alarak, Prens William’ın Kate Middleton’a aşık olduğunu ama ‘fazla bağlanmaktan korktuğunu’ anlattı. İşte Junor’un, ikilinin ayrılığıyla ilgili aktardığı detaylar…
“KATE GÖZE ÇARPAN BİR KADIN DEĞİLDİ”
Diğer öğrenciler hayatlarının en güzel anlarını yaşarken, Kate özenle derslere giriyor ve çoğu gençten daha fazla çalışıyor gibi görünüyordu. Kendi sınıfındaki kızlarla takılmıyordu ve Prens William’ın etrafındakilerden de hoşlanmıyor gibiydi. Abartılı bir üst sınıf aksanıyla konuşmazdı, çoğu zaman makyaj bile yapmazdı. Kısacası Kate göze çarpmıyordu ve sadece bu özelliği bile Prens William için cazibesinin güçlü bir parçasıydı. Kraliyetin dikkatini çekmeye çalışan pek çok kızın aksine, o hiçbir zaman çok çabalıyormuş gibi görünmedi.
“Prens William, kızların ilgisinden hiç hoşlanmıyordu. Ama Kate’i hiç de tehditkâr bulmamıştı; aslında Kate, William’ın ilk yılında karşılaştığı kızlar arasında en az ‘saldırgan’ olanlardan biriydi. Kate’in öz değerine dair sağlam bir duygusu vardı. Birisi ona Prens’le aşk yaşadığı için çok şanslı olduğunu söylediğinde, hiç tereddüt etmeden şöyle cevap vermişti: Asıl o benimle aşk yaşadığı için çok şanslı!”
“PRENS’İN ARKADAŞLARI, KATE’İ SEVMİYORDU”
İkilinin ilişkisindeki sorun William’dı. Sadece bir kadını sevmenin mümkün olup olmadığı konusunda endişeleri vardı. Arkadaşları da Kate’i pek sevmiyordu, bazıları Kate’in biraz fazla mantıklı ve ciddi olduğunu ve onların çılgınlıklarını onaylamadığını düşünüyordu. Bu arada William, Kate’le tanışmadan önce başka ciddi bir ilişkisi olmadığının da farkındaydı.
“2007’deki iki aylık ayrılıklarında, Prens’i koşarak Kate’e geri getiren şey, kıskançlıktı. Çünkü Kate mutsuz olmasına rağmen evde oturup üzülmemiş, cesur bir şekilde, seksi bir elbise giyerek şehir merkezinde boy göstermişti. William oldukça eski kafalı biriydi ve onun başka bir adamla birlikte olduğu düşüncesine katlanamayacağını fark etti. Ancak buna rağmen William’ın Kate’e evlenme teklif etmesi için üç buçuk yıl daha geçmesi gerekti. Diana’yı tanımadan onunla evlenen babasının aksine, William evliliğin süreceğinden tamamen emin olana kadar bekledi.”